Yıldız Doyran Sergisi
- damla yurttaş
- 27 Haz 2020
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 Mar 2023

Göç… Yersiz yurtsuzların hikayesi…
Göç, bir yerden başka bir yere gitmek gibi bir anlam taşısa da bedensel bir eylemden daha fazlasıdır. Özellikle tüm kültür inşalarının kadın bedeni üzerinden kurgulandığını düşündüğümüzde, bedenin yer değiştirmesi ile birlikte kültürel bir aktarımda kaçınılmazdır. Özellikle göç eden kadınların tamamen farklı kültürel bir yapının içinde hareket özgürlüklerinin kısıtlandığından söz edilebilir. Yeni yapının içinde var olmaya çalışan kadın sadece o yerin kültürel dinamiklerine maruz kalmaz, göç ettiği yerde ki yerleşik kadının yaşadığı sorunlara da maruz kalır. Böylesi bir durumda yerleşik olan kadın da artık o yerin yabancısı olur. Kadın olmanın dayanılmaz olduğu dünyada, göçmen olmak hayatı daha da zorlaştırır. Hem kadın, hem göçmen ve hem de yabancı olmak… Göçmen olmak, kadınları her türlü istismara açık hale getirir. Çalışma, dünyaya hakim olan erk yapının içerisinde yetişmiş kadınları, göç gibi çok boyutlu ve radikal bir kararı almaya götüren sürecin yalnızlığı ve çaresizliğine ortak olma amacı gütmektedir. Göç eden kadınların varoluşlarına dair deneyimledikleri tüm her şey üzerine yeniden bir okuma deneyimi de denilebilir.
Yıldız Doyran
Yorumlar